.

   
  MİLLİYETÇİ ALEVİ BEKTAŞİ KÜLTÜR DERNEKLERİ GENEL MERKEZİ
  MANİFESTOMUZ
 
MİLLİYETÇİ ALEVİLER MANİFESTOSU

Alevilik bilindiği gibi dört kapı, kırk makam üzerine ikrar ile kurulmuş bir yoldur. 
Bu yolun şeriatında helal olan marifetinde haram olabilir. Tarikatında haram olan hakikatinde helal olabilir. Çünkü bu yol ehline göre makamına göre kurulmuştur. 
Bu yolun irfanı şeriatın düşmanı yada tarikatın düşmanı degildir. 
Örnegin alevilik 73 milleti bir nazarda görür. Çünkü hakkın yarattığını bir nazarda görmek müminlerin işidir. Bakın Allah güneşi havayı suyu toprağı herkese eşit pay etmiş. İşte o nazar bu nazar. Yoksa haşa ki zalim ile mazlum ikrarlı ile inkarcı namuslu ile namussuzu bir görmek kusurdur. Zülm sayılır. Işte Alisiz harici inkarcılar, Aleviligin arifane sözlerini mantığın zemin kayması ve kelimelerle oynamakla inancı imansızlığa doğru götürmekteler. 
Bunun nasıl yapıldığını biraz irdelersek. 
Olay şöyle başladı. Benim kabem insandır. Bu söz arifler için kullanılan bir söz idi ama cahillere bunu sunarak aklını ve mantığını ele geçirdiler. Sonrasında hemen inkarı süsleyerek sundular. "Biz taş duvara dönmeyiz haktan didar isteriz" dediler. Buraya kadar hiç sorun yok gibi görünüyor, çünkü avam zaten görme yetisine sahip değildi. Ariflerin Serçeşmesi Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli'nin şu muhteşem sözü dolandı piyasada: ''Ne ararsan kendinde ara, mekkede kudüste hacta değil'' Hararet nar'dadır saç'ta değil, Keramet baştadır taç'ta değil " denildi ve artık ariflerin sözleri ile avam cahil halka yönelik planlar kuruldu.
Aynı Kuran-ı Kerim'de belirtildiği gibi, O yahudi alimlerin hakkın kelamı ile oynayıp süsleyerek batıla hizmet etmeleri gibi. Hak bir kelime sunuyorlardı ama ondan daha üstün bir kelimeyi kapatmak için.
Sonrasında kabe düşmanlığı yapıldı ve  imam Alinin doğduğu ve Allah'ın benim evim dedigi kabe bayağı aşağılandı. 
Neymiş efendim Allah o eve sığmaz benim kalbime sığar. İnsan kabeden üstündür. Benim kabem insandır. 
Gördügünüz gibi söylemler bayağı akla uygun geliyor, degilmi? 
Ama bilemedi Alevî insanı şunu: Kuran ki Allahın kelamı'dır. O bile Muaviyenin elinde bir fitneye hizmet eder. Zaten sıffında mızrak ucunda Muaviye'ye hizmet etmiştir. 
O yüzden erenler bize biz canlı kurana tabiyiz dedi. O canlı kuran 14 masumu pak idi. Ehlibeyt in teviline göre biz kur'anı delil olarak aldık. Ama iş bu ya kendini canlı kuran benim diyen  bir kaç  ahmak Allah ile aldatan şeytanın askerleri çıkınca canlı kuran anlayışınada leke düştü. 
Sonra kendini Allah'ın merkezi sanan insanlar kendini kabe zannederek, Benim kalbim temiz ne gerek var dine demeye başladılar. Kuran Müslümanları diye ortada gezinen anti-kapitalist İslamcıların eksik fikirlerine benzer bunlar.
Fitneler devreye girdi ve dedi boş ver arabın Muhammed Ali'sini sen kendindeki hakkı ara bul. Muhammed'de sensin Ali'de Hızır'da sensin diye bir söz attılar. 
Artık imanın kalbine ok atma zamanı geldi..
 Bu fitne oku neydi? 
Bizim için Alevilik bir kültürdür. Yaşam felsefesidir. 
Bütün herkes bunu demeye başladı hatta dedelerde söyledi. 
Kuranı Kerim-i canlı kuran ile vurdular. Kabeyi insan ile hakkı ziyan ve günah içindeki insana hapis edip, İnsan merkeziyetçi hümanizmi din edindiler. 
Artık Allah rızası için degil insanlık için yapılıyordu iyilikler. 
Madem iyi olmak için Allah'a ve dine ve Muhammed Ali'ye ihtiyaç yok. 
''Biz bize yeteriz denildi ve Dini Red eden Deizm'' sofraya konuldu. 
Zaten alevilik bir din değil kültürel bir yaşam tarzı bir felsefedir denildi.  
Ne gerek islama, aleviligin dini yönüne ne gerek, ne gerek Muhammed Ali'ye bize aşıklarımız sadıklarımız yeter demeye başladılar. Ve en son Avrupa'daki vatikanın eliyle parasının cezbi ile siyasi parti temsilcileri gibi davranan Alevî kurum başkanları ve dedeleri Hristiyan mahkemeleri eliyle alevilik İslam degil biz ayrı bir diniz denildi, kabul edildi ve asimilasyon yöntemleri artık uluslar arası seviyede dinler arası diyalog vizyonunda ılımlı bir şeye (vallahi din desem değil kültür desem değil bir ucubeler karmaşasına) dönüştürüldü. 
Artık Allah aynı Allah değil, Muhammed Ali aynı Muhammed Ali değil. 
İslam iki farklı din olarak yeryüzünde yaşanmaktaydı. Şimdi oldu üç. 
Peki ne olacak bu kaosa dönmüş toplum bilinci. 
Nasıl toparlanacak.?
Atatürk bile istiklal savaşına başlarken bu kadar kafası karışık toplum görmedi. Tarihte hiç bu kadar usta ve güçlü bir düşman aleviliğin karşısına çıkmamıştı. 
Ama batıl ne kadar güçlü olursa olsun hak gelince zai olacaktır.. 
Şimdi bizim işimiz fitneye alet edilmiş konuları avam İnsanın anlayacağı dil ile hakkı batıldan ayırarak hikmet ilmini ortaya koymak niyetindeyiz!

''Milliyetçi Alevi Bektaşi Kültür Dernekleri'' olarak : Ali'siz Alevilik Safsatalarına, İslam'sız Müslümanlığa, Muhammed ile Ali'nin ayrı gösterilmesine, Alevilik adı altında terör yandaşlığı yapanlara, Aleviliği Terör Örgütleri ve Yabancı İstihbarat Teşkilatlarınca dizayn edenlere karşı şavaşımız başlamıştır. 

Kainat Önderi Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v) Efendimizin '' Hubbül Vatan Minel İman'' (Vatan Aşkı İmandandır) Hadis-i şerifince İslamın son kalesi olan Türk yurdunu ve kıyamete dek payidar kalacak olan son Türk Devleti'ni canımızdan aziz bilerek koruyacağız.

Milliyetçi Alevi Bektaşi Kültür Dernekleri adını duyduklarında bizlere 'ırkçı, faşist, katil' iftirası atanlar, Faşistten Alevi Olmaz diyerek bizleri Faşistlikle suçlayanlar asıl faşizmi Türk adını duyunca kendileri yapmaktadırlar. 

Evet Alevi'den Faşist Olmaz, Çünkü Alevilik: Türklerin İslamı algılama ve yorumlama şekli, Türk'ün araplaşmadan, kürtleşmeden İslami muhafaza edip yaşama şeklidir.
Çünkü Türk: mazlumlara umut, zalimlere korku olan, Allah'ın yeryüzündeki asil ordusudur. Bizlere Faşist diyenler, Faşizmin kurucusunun kim olduklarını iyi araştırmalı bu komik fikirlerini gözden geçirmelidirler.
Faşist arıyorlar ise: Savundukları ve hatta taptıkları Faşizmin icatçısı Stalin'e, Yüzbinlerce insanın kanına giren Lenin'e, Doğu Türkistan'da milyonlarca Müslüman Uygur Türküne soykırım yapan Fare Suratlı Mao'nun temsilcilerine bakmalarını tavsiye ediyoruz. 

Milliyetçi Alevi Bektaşi Kültür Dernekleri, yukarıda belirttiğimiz sıkıntılar ile mücadele etmek için kurulmaktadır ve Aleviliğin İstismar Edilmesine yönelik çözümlerini de manifestomuzda sunmuş bulunmaktayız.
Hiçbir siyasi parti, lider ve organizasyona mensup olmaksızın, HDP hariç tüm siyasi partilere eşit mesafade duracak ve Alevilik gerçeklerini tüm dünyaya haykıracaktır.
Derneğimiz aynı zamanda 2023 yılına kadar hem Türkiyemizin her ilinde şubeleşecek hemde düzenleyeceğimiz konferanslar ve çalıştaylar ile Aleviliği hak ettiği noktaya getirmek için çalışacaktır. 

Yolumuz Irklar Değil, Kırklar Yoludur. 
Türklüğün Yolu, Kırkların Yoludur. 

Aşk ile... 

MİLLİYETÇİ ALEVİ BEKTAŞİ KÜLTÜR DERNEKLERİ 

 
   
 
Bayrak Gifleri html kodları
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol